Saturday, December 26, 2020

ATLAS YORGAN

ATLAS YORGAN



Sen istemezsen seni kim değiştirebilir ki...

Kim kaldırabilir sahibi istemezse zırhını kalbin...

Kalp senin.


Atlas bir yorgan gibi seril istedim...

Atlas bir yorgan gibi örtül üstüme...

Sıcakta bile ayaklarımın dibinde....

                                                    ... üşürsem diye.

İçim buz kestiğinde koltuğumun altından yüzüme doğru çekilmiş; atlası mavi.

                 ...yumuşak beyaz bir ketenle, irice aralıklarla dikilmiş...


Eski bir geleneğin; 

             ....bak deterjan değil,  tütsülenmiş beyaz bir sabunun...

                                            hala dumanı tüten sıcak suyla yıkanmış,

                                                          acıları yok eden, elle çitilenmiş kokusu.

Aldanma;

... eski evlerin salonlarına işlenmiş bir nakış gibi, sobaların üstünde kurutulan çarşafların kokusu bu.



Sen istemezsen seni kim değiştirebilir ki...

Kim kaldırabilir sahibi istemezse zırhını kalbin...

Kalp senin.


Atlas bir yorgan gibi sarıl istedim.

Bi çocuk gibi altında, gölgesi aşktan ve  serinliği azıcık nefes almak için çıkarttığımız dışarı, nemli burunlarımızı... 

İçerden dışarı doğru vurabilirdi o zaman işte ışığı aşkın...


Atlas bir yorgan gibi koru istedim...

Gerektiği için değil, öylesi güzel olduğu için.

Bir postal gibi giyebilirdim o zaman ayaklarıma seni...

Ne kar, ne yağmur, ne çamur ne de soğuk işlemezdi o zaman bana...

Bir yanaklarım kızarırdı belki, bir de belli belirsiz çillerimin çevresi...

Soğuktan değil, mahcubiyetten biraz.                

Birlikte utanabilirdik o zaman işte, mavi atlas bir yorganın altında...

 ... ikimiz... sorular olurdu... ama cevapları sayılmazdı; işlenmezdi deftere.

Kalemi, kitabı, kanunu olmazdı... ne baştan yazılırdı ne de bu kadar korkuturdu sonu.


Ama sen istemezsen kim değiştirebilirki seni...

Kim kaldırabilir sahibi istemezse zırhını kalbin.

Kalp senin.


Göbeğinde mavi bir güneş işlemesi olurdu yorganın. Atlas yorganın.

Sen olmayınca gözlerine bakabilirdim o zaman.

Kenarlarına rüzgar işlensin isterdim, çünkü bilirdim ki rüzgar da sarabilir bazen insanı.




Ben sen bana atlastan bir yorgan ol istedim. 

Öylece seril istedim, altına kendimi serdim.

Valla hiç korkmadım, hiç düşünmedim. 

Neyse yine de dediğim gibi; kendinden çıkamıyor insan eğer istemezse...

Pikeler örtüyor yazları üstüne, kışları ilikli nevresimler...

Atlas yorganlar düşlüyor ama, zırhını çözemiyor insan bazen kalbinin.

Kim kaldırabilir sahibi istemezse zırhını kalbin?